“dramaofthe giftedchild”
hals
küçük hacimli ve deneyimlerin ezici basıncıyla daha sıkışmamışbir hal.
başka hallere geri dönmeyecek şekilde geçiyor, şans varsa
sürüngen haline veya yırtıcı kuş haline
komşunun evinde, bir bebek evi
her yerini göremediğim kadar heyecan verici
izin verildikçe dokunurum o küçücük nesnelere
faşist düzene düşüklüğüm orada mı başladı
cam parçalarına, göbek deliğine, halı çizgilerine, ayak parmaklarına, duvar pürüzlerine
düşkünlüğüm
sonra can sıkıntısı. siyanür içmek gibi can sıkıntısı.
pencere demirleri tozlu otopark sararmış başaklar ne hikmetse
kendimi patlatmak istiyordum bu yüzden sahneye atıldım
buna bakıyorum ve saf bunaltı görüyorum
bir de başka çocuklar var başka yerlerde
dehşeti patlatmak istiyorlardı bu yüzden taş
onlara bakıyorum ve direngenlik
ellerini uzatıp haklı olarak bekliyorlar apokalipsi
masumiyet bir şeylerin adı
ama bilenmiş varlık tüm sınırları ihlal eder
çocukların masum olmama hakkını anlayın ve şükran duyun
veya acılı bir tutku buna
çocukluk zorla kaybettirilen bir şeydir
masumiyet demiyorum o bir paternal masalı
dimdik gözler dimdik uzandığı yerlebir
kolonyayla her şeyi ateşe verme planları
ve yapışkan incirsütü bir arzu. info@kargamecmua.org