SON AKŞAM YEMEĞİ
Nazlı Kalkan
Çengel bulmacada 23. sorunun cevabı “Taam”. Ömrümün ne kadar zamanını yemek yiyerek geçireceğim? Bilmiyorum. Bu gün Cuma… 13. Cuma. Olmaz. 13. Cuma uğursuz. 13. havari hain. Judas’mıydı? Yok. Asıl hain Aziz Peter! Elinde bıçak vardı, gördüm.
24. sorunun cevabı “Ateş Böceği Ercan”. Gölbaşında çatlayana kadar ateş böceği yemiş; geğirirken ağzından ışık saçan bir kurbağa görürsen o benim işte. Oburluk başa bela… Nasıl yersen öyle yaşarsın demişler ne de olsa. Bendeniz ilkokulda dağıtılan radyasyonlu fındıkları silip süpürmüş bir neslin neferi olarak nasıl yaşarım? Hah ha hah ha! Kahkahamla ağzımdan pirzolalar saçarım.
Bırak pirzolayı. Buzdolabına bak. Akşam yemeği için hazırlık yapmak lazım. Misafirler gelecek. Alehandro, Sebastiyan, Alfa, Romeo, Juliet, Malatyalı Mediha, Parisli Kamil, Şoför Nebahat, bir de tok evin aç kedisi Şefik. Bu akşam bütün dostlarımı soframa toplayacağım. “İçimizden biri bana ihanet etti,” diyeceğim. Tulum peynir! İçimizdeki hain tulum peynir. Buzdolabının kapısını kapattığım an arkamdan konuşmaya başlıyor. Balık pazarında koyundan kürkünün içinde “Beni bilen bilir,” diye bağırmasından belli görgüsüzlüğü. İyice azıttı son günlerde, gözünde fer kalmamış hıyanetten, yanakları yemyeşil olmuş. Kilosu 30 lira olmasa çoktan kaldırıp atardım şimdiye. Arkandan ağlarım diye geçirdi tırnaklarını mideme. Şefik’e vereceğim mendeburu. Çocukken arkamdan ağlayanların hepsini ikram edeceğim misafirlerime. Sahandaki yarım yumurta, dağılmış etli dolma, pirinç bulamacı, ısırılmış elma, salçalı ekmek, haşlanmış pırasa…
Sevgili dostlarım,
Sizler için tertip ettiğim bu son yemekte ikram edeceğim kutsal yiyeceklerden yiyerek beni şereflendirmiş olacaksınız. Amacım bu ağlak yemeklerden huzurunuzdaki ritüelle kurtulup; hayata yeni bir sayfa açmaktadır. Zira etli dolmanın sesi durmadan kulaklarımda çınlıyor, artık dayanamıyorum. Ayrıca tasarruf yapmak, milli kaynakların işletilmesi, yerli fabrikalar kurulması, paranın dış ülkelere gitmesini önlemek, temel tüketim maddelerini öz kaynaklardan karşılamak, ekonomimizi geliştirmek bu yemeğin belli başlı amaçlarındadır. İçim, dışım, başım, kıçım yerli malıdır.
Afiyet oldum.
25. sorunun cevabı “Feguer”. 1963’te öldü. Cinayet işlerken görmüşler. İdam mahkûmu. “Son olarak ne yemek istersin?” dediler. Zeytin. “Bir adet zeytin alayım,” dedi. “Öleceğim madem, madem bu son yemeğim, bari içimden zeytin ağacı çıksın.” Amerika’da dallanan bir zeytin ağacı görürsen o Feguer işte.
O halde nasıl yerse öyle ölür insan.
Yoksa nasıl ölürse öyle mi yer insan?
nazlikalkan8@gmail.com