“Unutulmayan”
Yasemin Ülgen
“Unutulmayan” sergisinde Çağrı Saray, mekânların şimdi ve öncesinden gelen tanımlayıcı imgelerini kullanarak oluşturduğu kurguları kargART’a taşıyor.
“Toplumsal ve kişisel olanın çarpıştığı yerde mahremiyetin ortadan kalktığı, geriye tanıklıkların ve hikâyelerin kaldığı bir çağda yaşıyoruz. Resmi ve sözlü olanın arasında tanıdık gelen -ama aslında bilmediğimiz- sokaklarda yürüyoruz. Geçmişin yankısını taşıyan şimdiki zamanın içinde mutlak olduğunu düşündüğümüz her şey artık değişken ve sürekli tehdit altında, tıpkı dün olduğu gibi. Tüm kişisel hafızamız aslında atıldığımız, hayatımızın tümünü tahakküm altında yaşadığımız, sürüklendiğimiz bir zaman aralığının izlerini taşıyor.Gramsci’den referansla, hegemonyanın formları hızla biçim değiştiriyor; aktörler yerini bir diğerine devrediyor.
Ben de, tarihin ağırlığıyla ve geriye kalan tüm ganimetlerle; terkedilen evler, dereceler ve kan tüpleriyle zamanın bir noktasından diğerine savruluyorum.”
Çağrı Saray
Çalışmalarında “şimdi”de “geçmiş”i arayan sanatçı, bir yandan da yarattığı ve düşmeyi tercih ettiği bu huzursuz alanda hatırlamanın yöntemlerini araştırıyor.
Toplumsal olanla kişiselin arasındaki mesafenin azaldığı bugünlerde, mahremiyet alanı da tanımsızlaşıyor.
İktidar tarafından belirlenmiş ya da tanımlanmış her alan, geçmişi, şimdiyi ve geleceği şekillendiriyor. Adımların temas ettiği her zemin, belleğin silinmesi, geçmişin unutturulması için yeni katmanlarla kaplanıyor. Sıradan bir sokak duvarı, anıt heykeller ya da bir mimari yapıya kadar her alanda yapılan “sonradan” müdaheleler, öncenin izlerini kentten silerek geçmişi yeniden inşa ediyor ve başka bir geçmiş kurgusuna ya da unutmaya aracı oluyor. Filmin en kritik sahnesine uygulanan bir sansür, nasıl fimin akışına dair boşluklar oluşturuyorsa, iktidarın geçmişe dair uyguladığı unutturma politikası da belleğin bütünlüğünde kopuşlar yaratıyor. “Özgürlük alanları”, şimdide gibi görünse de aslında şimdiden daha çok geçmişe ait imgelerde gizli. İşte Çağrı Saray’ın çalışmalarında var olan geçmiş arayışı, bir anma takıntısı halindense aslında bir varoluş, bir unutmama savaşına tekabül ediyor.
Hatırlanamadığı anda yokluğa çekilen geçmiş, resmi tarih yazımındaki gibi yaşanan olayların yazı ile ifade edilen başlıklarından farklı olarak aslında hep bir görüntü olarak hatırlanır. Ve o anlar fiziksel bir mekânın içindedir. Hatta öyledir ki, bellekte hatırlanan an ve mekân bir bütün haline gelir ve anının kendisi mekânsallaşır. Sadece bir ikame alanı olmaktan çıkan mekân, geçmişin temsil araçlarının en belirgin imgesi haline gelir.
Saray’ın sergide yer alan “Uygun Isıda Mekânlar” isimli işi, mekânın derecelerle sabitlenmiş ve kadraja hapsolmuş temsillerini ortaya koyar. “Evde Devrim” isimli çalışma ise, Gezi protestolarının olduğu günlerde evin içinden dışarıya dair bir “an”ı yeniden kurgular. Yine aynı an’a gönderme yapan “Başka Bir Kahraman” isimli çizim ise, Gezi tanıklıkları üzerine yapılmış bir anıt heykel projesinin prototipi niteliğinde.
Saray’ın geriye kalan geçmiş ganimetlerini görsel alanda çalımalarına taşıdığı “Unutulmayan” sergisi 11-20 Eylül’de kargART’ta.
Çağrı Saray’ın işleri 2000’lerin başından bu yana, kargART da dahil olmak üzere, yurtiçi ve yurtdışında çok sayıda sergide yer aldı. Sanatçı, 2015’te “Eksilen Zaman” sergisiyle birlikte 10 kişisel sergi gerçekleştirdi. Üretimlerinde desenden fotoğrafa, yerleştirmeden video işlerine kadar çok sayıda farklı medium kullanıyor. Sanatçının “Unutulmayan” sergisinde ise, yaşadığı coğrafyadaki tanıklık konumu üzerinden toplumsal devinimi görünür kılan ve bunları belgeleyen daha önce gösterilmemiş bir dizi işi, çok da uzaklara gitmeden, 1996’dan beri uğrak yeri olan Karga’ya taşıyor.
usyasemin@gmail.com