Kökten Yanıyor
Müziğin en kolektif hallerinden olan The Roots’u tanımlamaya çalışmak, boşuna bir uğraş. Çünkü The Roots, “başka bir şey”. Hip hop kafası ise, ayrı bir ruh hali. Günümüzden 29 yıl evvel müzk sahnelerine “Merhaba,” diyen The Roots, kuruluşundan bu yana çokça başarılı albümlere imzasını attı.
Yalnızca müzik yapmak için biraraya gelen yedi müzisyen ve zaman zaman onlara eşlik eden diğer müzisyenler, heyecanlarını anlatmak için, kullandıkları en iyi araca, müziğe sarıldılar. Kendilerini yaptıkları müzikle dürüstçe ifade edebilmeleri The Roots’u benzerlerinden ayıran en önemli özelliklerinden oldu. Grup, gerek albümleriyle ve konser performanslarıyla, gerekse yaptığı doğaçlamalarla kendi dünyasını dinleyicilerine ustalıkla sunmayı başardı.
Kabul etmek gerekir ki müzik yapmak, iletişim kurmanın özel bir yolu. Doğrudan duygulara hitap ettiğinden çok daha samimi ve insana dair. Bu nedenle müzik aracılığıyla kurulan iletişim ister istemez farklı boyuta yerleşiyor. Müziğin ayrı bir iletişim tarzı olduğunun en büyük kanıtlarından biri ise The Roots’un varlığı. Birbirlerinin özel yaşamlarına dair hiçbir zaman çok fazla ayrıntıya girmeyen grup elemanları, birbirleri hakkında hem çok şey biliyorlar, hem de hiçbir şey. Grup üyeleri, birlikte müzik yapmak içim gereken her şeyin farkındalar. Bu da onlar için yeterli. Gereksiz ayrıntıların peşinden gitmektense, doğrudan duyguları takip ediyorlar.
The Roots’un başarısı, parçaların sözleri ya da melodilerinin yanında, farklı sanatçlılarla birlikte doğru işler yapabilmelerine de dayanmakta. Erykah Badu Eve, Chrisete Michele, Talib Kweli gibi müzisyenlerle birbirinden güzel işlere imza atmayı başaran The Roots, kuruluşundan bu yana ününü tüm dünyaya duyurmayı başardı. Öyle ki, hayatında hiçbir zaman hip hop müzikle ilgilenmemiş olanlar bile, farkında olmadan The Roots’un bir parçasını sevmişlerdir. En azından müzik tarihinin belki de en etkileyici kadın vokallerinden biri olan Eykah Badu’nun “Baby don’t worry you know that you got me,” diyerek söylediği “You Got Me” pek çokları için tanıdıktır.
The Roots, bir süreden beri bekletiyordu. Sevenleri gruptan yeni haberler duyabilmenin hasreti içindeydi. Neyse ki bu bekleyiş çok da fazla uzamadı. Grup, kısa süre önce yaptığı bir sürprizle hayranlarını sevindirmeyi başardı. 2009 yılının Mart ayından itibaren televizyon ekranlarında yayınlanan Amerikan talk show programı Late Night With Jimmy Fallon’da düzenli olarak sahne alan The Roots, buradaki varlığını bir EP ile pekiştirdi. Grup, Jimmy Fallon Gösterisi’nde çaldığı ve “sandiviç” ismini verdikleri 1000’e yakın parçanın 22’sini EP olarak yayınladı. Late Night With Jimmy Fallon Sandwiches ismini taşıyan EP, Kasım ayında yayınlandı. Ve EP hâlâ internet üzerinden indirilebiliyor.
Fakat asıl beklenen açıklama The Roots elemanlarından Questlove tarafından yapıldı. Şimdilerde grup müzik dünyasına yeni bir armağan sunmanın heyacanını taşıyor. The Roots’un şubat ayı içinde dokuzuncu stüdyo albümü How i Got Over ile sevenlerinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Def Jam etiketini taşıyacak albümle aynı ismi taşıyan ilk single, Late Night With Jimmy Fallon’da görücüye çıktı. Kısa zaman içinde de parça, internet siteleri üzerinden tüm dünyadaki The Roots hayranlarına ulaştı.
Yaptıkları müzikte her zaman hislerini tercüme ettiklerini söyleyen The Roots elemanları, dokuzuncu albümlerinin de gene kendi duygularının aynası olacağını söylüyorlar. Bununla birlikte How i Got Over, Bush’un başkanlığının sona ermesini ve Obama’nn yeni başkanlığını da kutluyor.
Tamamı stüdyoda canlı olarak kaydedilen How i Got the Over’ın Şubat ayında piyasaya çıkması bekleniyor. Ancak, dileyenler albüm için internetten ön sipariş yapabiliyorlar.
Tüm The Roots hayranlarına duyurulur.