Tarot’un Ahmak’ı


Aylin Ünal

Tarihin en gizemli kartlarından olan Tarot kartları, dünyayı anlatır; hayatı özetler. Büyük Arkana olarak adlandırılan ve 22 parçadan oluşan ilk set, her bir kartıyla kişinin hayat yolculuğunda attığı adımlara denk gelir. Tarot, kehanetlerde bulunur. Bakan kişilerin yorumlamasına göre şekillenir. Baktıranın kaderine hükmeder.
 
Ancak belirtelim, gelecek adına fazla merak, gereksiz; genellikle de tehlikelidir. Çünkü ilerleyen zamanda ne olacağından haberdar olmak, hayatın akışını bozar. Tarot ise bunu hiçbir şekilde öğütlemez. Her ne kadar fal olarak kabul edilse de Tarot, aslında hayat yolunda ve kişinin iç gezisinde bir rehberdir yalnızca. Hemen yanı başında duranı, ama sizin bir türlü göremediğinizi gösterir size..
 
Tarot’un amacı, gelecek tahminlerinde bulunmak değil; kişilere dengeli bir hayatın öğütlerini vermektir.
 
Kökleri 15. Yüzyılın ortalarına kadar uzanan Tarot, kimileri tarafından büyüyle ilişkilendirilir. Akıl almaz bir hayat bilgisini içinde taşıdığı için, gizemin  parçası olarak görülür. Açıkça da bellidir ki, Tarot kartları, hayattır. Tüm korkularıyla, zaaflarıyla, umutlarıyla ve aşklarıyla her bir damlasına kadar içinde hayatı taşır. Çıkış noktası insandır ve vardığı nokta yine insana uzanır.
 
22 parçadan oluşan “Büyük Arkana” Tarot’un yoruma en açık destesini oluşturur. Numaralar önem taşır;  kartların üzerinde taşıdıkları resimler kadar.
 
Bir ahmak (The Fool) görünür Tarot’ta; uçurumun kenarında durmuş ve düştü düşecek. Bu ahmak ya çok büyük bir hata yapacak ve bunun sonucunda uçurumdan aşağı düşecek ya da herkesi şaşırtacak.
 
Tarot’un en önemli kartlarından biri olan Ahmak’ı doğru anlayabilmek için söylediklerine kulaklarına vermek gerekir.
 
“Düşeceğimi zannediyorsunuz değil mi? Ama hayır. Ben hayatı, sizin deyiminizle ‘salakça’  yaşarım. Ancak, sizin tadamayacağınız, dünyanın en büyük zevklerini tadarım. Beraberinde en derin acılarını da yaşadığım kadar… Fakat bir şey söyleyeyim mi, öyle zevkler tattım ki, karşılığında yaşadığım bütün acılara değerdi.”
 
Tarot bana, o acıları da alıp, kendi içimde onları hazmetmeyi, sonra  da dışarı birer ışık parçası gibi saçabilmeyi öğütledi. Tarot bana şöyle fısıldadı: ‘Denge’ için zevkler kadar, acılar da gerekli. Ve sen ancak tüm bunları yaşadıktan sonra dengene kavuşacaksın. Uçurumdan düşüp düşmemek sana bağlı. Aman dengeni kaybetme.
 
Tarot destesinin 22 ya da sıfır numaralı kartı olarak ben; yani Ahmak (The Fool), tıpkı destede de olduğu gibi hayatın hem başında hem de sonunda konumlanırım. Hayatı, düz bir çizgi olarak düşünmeyin. O, yuvarlak!. Satırlar arasından size bunu söylüyorum. Hayatta yol almaya başlarsanız, ilerlersiniz. Ama unutmayın ki, sonunda varacağınız nokta, yola başladığınız yer olacak.
 
İşte! Hayatın en güzel yanlarından biri: Başladığınız yerde bitirebilmek. Bir ahmak gibi yaşamayı başarıp, aynı zamanda bilge olabilmek... Duygularını hâlâ dinleyebilen, vücudunu hissedebilen, dünyanın sesini hâlâ duyabilen bilge, içindeki ahmağı yaşatmayı başarmış; onunla denge içinde ilerlemeyi sürdürebilmiş kişidir.
 
Evet, ben Ahmak’ım. Şansınız var, eğer karşınıza çıkmışsam. Aman dikkat edin. Beni nasıl değerlendireceğiniz size bağlı. Dengeyi kaybederseniz her şey alt üst olabilir.
 
Unutmayın, ya uçurumdan düşerim; ya da herkesi şaşırtacak bir hareket yaparım. Bunların hepsi, sizin dengeye ne kadar yakın olduğunuza bağlı.”

aylinaylin_1@hotmail.com