Beni dinle dostum, acilen kendine gelmelisin.
Çünkü senden takılsan da düşmemeni istiyorlar. İnce bir ip üzerinde, her iki kolunu da yanlara doğru açıp yürümeni ve böylece ipin varlığına bizi inandırmanı istiyorlar. Senden küçük bir t yaratmaya çalışıyorlar. Devamlılık ve tutarlılık istiyorlar. David Bowie ile demlenirken aynı oranda yine David Bowie’yi düşünmeni talep ediyorlar.
-
Senden, ah be ya, eskiden bir Türkçe Pop vardır ki takdirlere şayan, diyemeyen bir birey yaratmak istiyorlar. Ki önemli şarkılar çıktı aralarından, alayımız ağladık. Yalan mı?
Mesele eski Türk Popu değil tabii ki. Mesele ne dinliyorsan o olmalısın, ne giyiyorsan onu hissetmelisin, ne duyuyorsan onu tekrarlamalısın meselesi. Böylece, beklenmedik tüm olayların önüne geçebilecek gücü elde edeceklerine inanıyorlar. Yani göğüs dekolten varsa o gece yalnız uyumamalısın, yani hafta içleri erken yatıp, hafta sonları geç uyanmalısın, yani her zaman güldüğün espriye sadık kalmalı ve ne zaman o espri yapılsa aynı şevkle gülmelisin.
Arkandan iyi konuşmalılar ki sana güvenebilsinler. Sağın solun net olmalı, terazin hep doğru tartmalı. Senden statik, sorunsuz, ideal bir insan yaratmalılar. Tehlike içermeyen, tutarlı bir memeli olarak devam etmelisin hayatına. İşte masalların mutlu sona ulaşması için gerekli olan yegane koşul bu. Az önce de söyledim eğer ipin varlığına bizi inandırır ve ufacık bir t olabilirsen, bir yerlerde Şirinler’i görmen bile mümkün. Uslu ve zararsız çocuğa, ütopik masallar vaat ediyorlar. İnanma.
Dinle beni! Henüz söyleyeceklerim bitmedi. Mühim şeylerden bahsedeceğim muhakkak.
Hafif matematiksel, oldukça fiziki koşullara sürüyecekler seni. Örneğin diyecekler ki sana, sen 1’sin. Sende durur musun hemen sevineceksin. Yapma bunu işte. Yapma! Bir dediğin kiminle çarpılırsa çarpılsın, sözü geçmeyendir. Yani birinci olmak gerçekte ne kadar tatmin edici?…
Sor onlara, ben 1’sem sen kaçsın? Ben mi? Ben sıfırım, diyenden kork. Kendi şerrinden sakınır gibi sakın kendini ondan. Aslında kuramlarla ve kuralla pek işim olmaz ve fakat bazı kurallar var ki gerçekleri açıklamaya yeter. Bazen gerçekler, teorilerde gizlidir. Ne hakkında çene çaldığımı az çok anlamışsındır. Belki de şöyle açıklamalıyım.
Senden dengeli bir insan yaratmaya çalışıyorlar ya hani. Olma. Bir de şöyle düşün.
DENGE:
Bir cisim dengede ise, ya sabit hızlı düzgün doğrusal hareket yapıyor, ya bir eksen etrafında sabit hızla dönüyor, ya da duruyor demektir.
İşte işin bilimsel açıklaması. Sana dengeli olmayı talep edenler aslında senden yerinde saymanı, çemberi zorlamamanı talep ediyor olabilir mi? Dahası da var…
Denge için;
-
Cisme etkiyen net kuvvet (bileşke kuvvet) sıfır olmalıdır.
ΣF= 0
2. Cisme etkiyen kuvvetlerin bir noktaya veya bir eksene göre momentleri toplamı sıfır olmalıdır.
Στ= 0
Sana sıfırdan kork demiştim. Şimdi, Dört parmağını birleştir ve baş parmağını bunlara dik olacak şekilde aç. Avuç içi moment merkezine bakarken dört parmak kuvvet yönünde olacak şekilde sağ el yerleştirildiğinde yana açılan baş parmak moment vektörünün yönünü gösterecektir.
O zaman esas soru şu dört parmaktan biri mi olmalısın yoksa baş parmak mı?
M=F×d