Kara Kutudan çıkan sihirli renkler: LOMO LC-A
Yazı ve Lomograflar: U. Emrah Özesen
Profesör Radinov 1982 yılında mucize lens Minitar 1’ i bulduğunda kuşkusuz o lensin kullanıldığı Lomo LC-A’nın bu gün geldiği noktayı tahmin edemezdi. Sovyet Rus halkının aile fotograf makinesi olan Lomo LC-A işte bu lensle Avusturyalı bir kaç pazarlama öğrencisinin eline geçecek ve sadece Sovyetlerde değil tüm dünyada da bir fenomen olarak 2007 yılında dahi binlerce kullanıcıyla dijital fotografa kafa tutacaktı.
Deneysellik, bazı anlatımlardaki kaygısızlık ve kuralsızlık günümüz fotografçılarının sinirlerini bozadursun analog tekniklerle negatif ve pozitif film kullanan Lomocular tüm dünyada gezegenin ‘snapshot’ larını biriktirmeyi sürdürüyor.
Leningrad da Sovyetlerin ordu dürbünlerinden hastane mikroskoplarına tüm optik gereksinmelerini karşılayan LOMO (Leningradskoye Optiko-Mechanichesckoye Obyedinenie- Leningrad Optik Mekanik Birliği) fabrikası Rus halkına yetecek kadar büyük miktarlarda üretilebilecek, sade, basit, ucuz, kullanımı ve taşıması kolay bir fotograf makinası üzerinde çalışıyordu. Japonya’dan getirilen benzer bir makina (Cosina CX 1) incelendi ve 35 mm’lik Lomo LC-A nın esin kaynağı oldu.
Profesör Radinov 1982 yılında mucize lens Minitar 1’i bulduğunda kuşkusuz o lensin kullanıldığı Lomo LC-A nın bugün geldiği noktayı tahmin edemezdi. Sovyet Rus halkının aile fotograf makinesi olan Lomo LC-A işte bu lensle Avusturyalı bir kaç pazarlama öğrencisinin eline geçecek ve sadece Sovyetlerde değil tüm dünyada da bir fenomen olarak 2007 yılında dahi binlerce kullanıcıyla dijital fotoğrafa kafa tutacaktı.
Hızla üretimine geçilen Lomo LC-A’lar ince ve çok özel cam lensi, oldukça hassas ışık duyarlılığı ve küçük ama sağlam kasasıyla büyük Rus ailelerinin yanı sıra KGB ajanlarınında gözdesi oluyordu. Öyle ki, avuç içine sığabilecek kadar küçük olan bu makina hassas ışık duyarlılığı sayesinde yeterince aydınlatılmamış odalardaki gizli belgelerden tutun da hızla kullanılan bir arabanın içinden mimari ve stratejik detayları bile bir şekilde fotograflayabiliyordu.
Ancak Lomo LC-A’larla yapılan çekimler kimilerine göre hatalı denecek kadar garip sonuçlar veriyordu. Yüksek kontrastlar, yer yer aşırı renk doygunluğu ve karenin köşelerine dogru yoğunlaşan kararma (vigneting) karakteristik özellikler olarak LC-A ile kaydedilen görüntüleri diğerlerinden ayırıyordu.

Lomo LC-A, bir yandan Vietnam, Doğu Almanya ve Küba gibi Sovyet müttefiki ülkelere yollanırken bir yandan da Rusya’da günlük hayatın bir parçası oluyordu.
Rus aileleri, votkayla ısıtılan soğuk gettolarda ya da Karadeniz kıyılarında yazlık daça’larda, gündelik hayatın renkli anlarını Lomo LC-A’lar ile ölümsüzleştiriyordu.
1991 yılına gelindiğinde tatillerini Avrupanın çeşitli ülkelerini gezerek geçiren Viyanalı bir kaç pazarlama öğrencisi, demokrasiye yeni geçmiş, genç Çek Cumhuriyetindeki salaş bir 2. el dükkanından 8 dolara aldıkları ‘Lomo’larıyla gezilerini, çoğu zaman vizörden bile bakmadan, rastgele fotograflarken nasıl bir dünyayı keşfetmek üzere olduklarının farkında değillerdi.
Eve döndüklerinde köşedeki fotografçıda banyo ettirdikleri filmerin sonuçları, yeni bir akımın fantastik habercileriydi. Sebebi anlaşılamayacak kadar garip ve rengarenk ışık patlamaları, normalin çok üstündeki renk doygunluğu, özellikle gece çekimlerinde beliren netsiz ama göz alıcı halelerle bezeli bu kareler artık fotograf değil Lomograf olarak anılacak ve demir perdeyi aşıp tüm dünyayı etkisi altına alacaktı.
Kendi tarzlarıyla Lomo’nun öngörülmez sonuçlarını harmanlayan Viyanalı gençler bu acayip kareleri arkadaşları ve aileleriyle paylaştıkça Lomo LC-A hızla popülerleşmeye başladı ve Lomografi Topluluğu ( Lomographisce Gesellschaft) 1992 yılında ortaya çıkıverdi. Sergiler, geziler ve partilerle büyüyen topluluğa 1996 yılında gelen kötü haber yürekleri burkacak cinstendi. Leningrad’daki fabrika kapanıyor ve Lomo LCA artık üretilmiyordu.

Apar topar Leningrad’a hareket eden Lomografi Topluluğu üyeleri tüm bu gelişmelerden habersiz olan fabrika yöneticilerini ve o dönemin Leningrad vali yardımcısı Vladimir Putin’i ikna ederek yeniden üretime geçilmesini sağlarken üretilen tüm makinaların satışınıda garanti ettiler. 2005 yılına gelindiğinde artık LC-A gibi küçük ve niş bir marketle uğraşmak istemeyen ve optik alanında dünya yüksek teknoloji standartlarının iyice üstüne çıkan LOMO, üretimi durdursa da, süreç içinde Lomografi topluluğu gerekli önlemleri çoktan almış ve sihirli makina LC-A nın üretimini Çin’e taşımıştı bile. Üstüne üstlük ucuz üretim furyasından yararlanan topluluk yönetimi 4, 8 hatta 9 lensi bulunan ve saniyeyi aynı karede 4’e 8’e ya da 9’a bölen ‘kendinden pop art’lı oyuncak makinaları da ürün listesine ekliyordu.
Bugün kendilerine, yaşadığımız dünyayı milyonlarca ‘snapshot’la belgelemek gibi bir misyon biçen Lomografi topluluğu 20.000’e (kimi kaynaklara göre 500.000 aktif LC-A kullanıcısı var) yaklaşan üyeleriyle fotografa dair bildiğimiz her şeyi temelinden oynatırken kuralsızlığa dair kurallarını şöyle sıralıyor:
- ‘Lomo’nuzu gittiğiniz her yere beraberinizde götürün
- Gece ya da gündüz farketmez, sürekli kullanın
- Objelerinize iyice yaklaşın
- Lomonuzu bel hizasının üstünde kullanmayın, vizörden bakmayın
- Hızlı olun
- Sonuçları görmeden ne çektiğinizi asla bilemeyceğinizi unutmayın
- Hiç bir kuralı kafanıza takmayın.
İster uzun soluklu bir pazarlama sürecinin toplanan meyveleri olarak görülsün ister fotografik bir yaklaşım, bir akım olarak değerlendirilsin; Lomo LC-A’ların hâlâ günümüz dijital histerisine meydan okuduğu su götürmez bir gerçek. Öngörülemez ve şaşırtıcı ışık oyunlarıyla, renk defektleriyle, üstüste yapılan çekimlerle deneyselliğin sınırlarının zorlandığı bu görsel cümbüşün, kendisi gibi basit ve eğlenceli bir iddiası var: gezegenimizin ve gündelik hayatın milyonlarca deneysel ve belgesel Lomografik görüntülerini biriktirmek.
Kaynak: Uluslararası Lomografi Topluluğu- Lomographic Society International-www.lomography.com
Körebenin gördükleri
Sonuçlardan tatmin olma noktasında klasik beklentileri bir kenara bırakmakta fayda var. Önce fotografa dair bildiğiniz he rşeyi unutmak gerekiyor ki çıkan sonuçlar (Lomograflar)’ın bir anlam ifade etme şansı olabilsin.
Peki bu saçma ve belki de gürültülü görüntülerin dijital fotograf makinaları ile genelde gece çekil(emey)en çöplerden farkı ne derseniz, bunu kendiniz deneyimlemeniz gerekir. Çünkü onlarca yüzlerce lomografik görüntüyü elden geçirdiğinizde araya katılan dijital bir felaketi hemen farkedebiliyorsunuz. Lomografilerin her biri eşsiz olmasına rağmen sağlam ve tekil bir karakteri var. Ve bu karakter normal fotografları Lomolaştırmaya yönelik verilen photoshop reçetelerinde veya benzer programların Lomo filtrelerinde bile yakalanamıyor.

Kabullenilmesi gereken başka bir durum ise yenilgi. Yenilgiyi baştan kabul etmekte fayda var. Çünkü ve sanırım her Lomo LC-A’nın kendine göre bir karakteri var. Ve LC-A’lar bazen aynı ışık koşullarında, aynı enstantanede ve aynı film türlerinde bile garabet derecesinde farklı sonuçlar çıkartabiliyor. Ve kendinizi kurguladığınız, hedeflediğiniz görüntünün çok uzağında bulabiliyorsunuz. Hayal kırıklığına uğramamak için kendinizi hislerinize ve yavaş yavaş her makarada biraz daha tanımaya başladığınız LC-A’nızın karakterine bırakmanız gerekiyor.
Lomografi aslında bir merak, bir macera ve en çokta bir oyun. Çağımızın elektrodijital dayatmalarına karşı çok iyi bildiğiniz bir coğrafyada mesela çocukken oturduğunuz evin arkabahçesinde körebe oynamaya benziyor. Ve ebede tabii ki sizsiniz.
Sıradan fotograf algısının, her şeyin yerli yerinde ve dengeli olması beklentisinin aksine, hatalardan bile sıradışı ve eğlenceli bir görsellik yaratabiliyor olma hissi ve cansız bir objenin sürprizlerle sizi etki alanına alması Lomografiyi benzerlerinden ayırıyor. Yaramazlığı, afacanlığı tekrar tecrübe etmek, çektiğiniz her filmi yıkanırken heyecanla beklemek ve binlerce Lomo kullanıcısının dünyanın anlık hallerini biraz sihir ve bolca deneysellikle biriktirmesini bitmeyen bir hayretle izlemek Lomografinin en güzel tarafı. Unutmamakta fayda var: Lomo LC-A da en nihayetinde bir makine, bir araç ve en çok arkasındaki, onu kullanan kişi kadar yaratıcı.
nfo@emrahozesen.com