İSTİNAT DUVARI
Sezgi Davran
Vicdansız Yargı
AİHM’nin aldığı Osman Murat Ülke kararı ve taraf ülkelere getirdiği düzenleme zorlamasından sonra gelişmeleri beklerken şimdi Halil Savda 2006 yılında İsrail Konsosloluğu önünde İsrailli askerler İtzik Shabbat ve Amir Paster’e destek verdiği basın açıklamasında “halkı askerlikten soğuttuğu” gerekçesiyle Doğubeyazıt’ta tutuklandı ve cezaevine kondu. İnsanlara buzdolabı muamelesi yapılması bir yana; iş bedelli çıkarmaya, MİT yasası çıkarmaya geldiğinde elini çabuk tutanlar, ayak diremeye devam ediyor. Askeri vesayetin bitirilmesi için yapılanlar, demokratik çabalar çöpe gidiyor böylece. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Eylül 2011’de Türkiye’ye yılsonuna kadar düzenlemeyi yapması için süre vermişti. Şimdi ise esamisi okunmuyor. Bizim dilimizde tüy bitti ama söylemeye devam ediyoruz: “Vicdani ret demokratik bir haktır!”
Dava, karar ve kara komedi
Arkadaşımızın Hrant’ın katli davasıyla ilgili DDK’nın “Gerek Anayasa’nın 17. maddesinde gerekse iç hukukumuzun bir parçası durumunda olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 2. maddesinde ifadesini bulan yaşam hakkının korunması hususundaki pozitif yükümlülüğün yerine getirilmediği ve böylece ağır bir kamu hizmet kusurunun oluşumuna sebebiyet verildiği” açıklamasının yapıldığı raporundan sonra bu kez de mahkemenin gerekçeli kararında “Bu denli büyük sonuçları olan cinayetin çocuk yaşta, eğitim düzeyleri ortada olan sanıkların bir örgüt olmadan düşünüp, planlayıp yapmaları akla uzak görülmektedir. Bu düşüncemiz olayın arkasında bir terör örgütü olduğu şüphesini güçlendirmektedir” sözlerine yer verildi. Yani diyorlar ki bu işin arkasında örgüt de var ve bu cinayetin gerçekleşirken kamu görevlileri de işlerini yapmadı. Şimdi rahatladık sanırız değil mi? Suçlular, örgüt dışarıda geziyor ama olsun. Açıklamalar yapıldı ya.
Kamusal Sanat Laboratuvarı’ndan bir korsan eylem daha
Geçen yıl Bienal’deki kazı-kazan (Ziyaretçilere dağıtılan kazı-kazanları kazıdığınızda ortaya Bienal’in 2016’ya kadar sponsorluğunu alan Koç Grubu’nun kurucusu Vehbi Koç’un Kenan Evren’e yazdığı ve “emrinize amadeyim” diye biten mektubu ortaya çıkıyordu) işleriyle dikkat çeken Kamusal Sanat Laboratuarı, bu kez 15 Şubat günü İstanbul Modern Müzesi’ndeki sergi açılışlarında görev başındaydı. “Müzecinin çantası” adlı çantayla dolaşan ekip dijital ekranlı çantadaki İstanbul Modern fontlu “Müessesemiz Klimalıdır” kare kod görüntüsünün yer aldığı kartlar dağıttı. Telefonlarına kare kodları okutan sergi davetlileri Kamusal Sanat Laboratuvarı’nın web sayfasında yer alan “Müzecinin Çantası” adlı bağlantıya yönlendirildi. Web sayfasında son dönemin en hararetli ve gerilimli tartışmalarının odağında yer alan müzenin müdürü Oya Eczacıbaşı’nın “(Sanat işletmesinin) herhangi bir işletmeden farkı yok aslında. Sadece ürün olarak sanat yapıtları var” açıklaması ile karşılaştılar. Bize de devam arkadaşlar demekten başka bir söz kalmıyor. İşlerle ilgili detaylar için; http://www.kamusalsanatlaboratuvari.com/
info@kargart.com