Ölümsüz Bedenlerin Siyaseti


Mahnov
 “Vücût” diye düşününce aklıma siyasi olandan başka bir şey gelmiyor! Beden bir sorunsallaştırma nesnesi olarak modern dönemde boşuna, birden belirmiyor. Modern dönemde çeşitli vesilelerle iktidarın inceleme nesnesi olmuş, biyolojisi irdelenmiş, üzerinden politikalar geliştirilmiş bir entiteden bahsediyoruz. Bu minvalde Foucault’nun bioiktidar konseptinin akla gelmemesi imkânsız, hani çıkışını “insanın tür olarak tanımlandığı” dönem olarak 18 yy.da gösterdiği, bedenin anatomo-siyaseti ve nüfusunun biyo-siyasetinin kesişiminde beliren özel bir iktidar türünden bahsediyorum. Vitruvius Man misali, iktidarın izlencesinin merkezine alınmış insan bedeni, rönesansta Göksel olanın yere inmesiyle; doğum, ölüm, hastalık gibi olaylarla türsel niteliklerinin gözetlendiği, bilimsel olarak tanımlı (ve şimdilerde sosyalliği, özneleşmesi mercek altında) bir canlıya dönüşüyordu.

İnsan bedeni, bir sorunsallaştırma nesnesi olarak, feodaliteden kapitalizme geçişte tekrar ele alınıyor, disiplinlere tabii tutuluyor, direnişe geçti mi, psikiyatri kliniğine, hapishaneye kapatılıyor, “uysallaştırılıyor”du. -Becerikli işçiler, askerler yaratmak için!

Tabii bir de, bu iktidar tekniklerinin çift yönlü işlediğini görmek lazım, yeni teknolojiler, tıpta ilerlemeler insan ömrünü görülmemiş ölçüde uzattı. İnsanın bedenine yapılan müdahaleler, bedenin sınırlarının yeniden tanımlanması, insan-makine geçişleri, bedenin belli tekniklerle mükemmelleştirilmesi konuları biraz da insanın ölümsüzlük hülyalarıyla ilgili tabii ki.

Bu konuda ilginç bir girişim Rusya kaynaklı, bilim adamlarını ve şirketleri bir araya getirmiş 2045* hareketi. Basitçe, aşağıda andığımız Kurzweil’in yakınsama kriterlerini de kullanarak, insanın ölümsüzlüğe kavuşacağı yıl olarak 2045’i öngörüyorlar. Russia Today’de yayınlanan bir dosyada** konuyla ilgili yeterli bilgi mevcut. Vurgu bedenin içsel yaşlanma mekanizmalarının nasıl durdurulabileceği üzerine. Amaç, hücrelerin içsel enerji üretimi neticesi açığa çıkardığı serbest radikallerin yol açtığı yaşlanmayı durdurmak.

Bir diğer hareket, tekillik, ya da Tekleşme Hareketi, insan ile makine arasındaki ayrımın kalkacağı ana odaklanmış Singularity Movement*** . Synthesizer tasarımlarıyla ünlü vizyoner Kurzweil burada devreye giriyor. Nanoteknoloji ve robotik’in ilerlemesinin beklenen sonucu böyle bir şey miydi acaba? Beyin dalgalarını pulsatif komutlara çevirip, harici aygıtları kullanabilme becerisi, “cyborganik” ara türlerin muştucusu gibi. Belki bu Nietzsche’nin bahsettiği “übermensch”dir diye düşünmeden edemiyor insan.

Britanyalı matematikçi I.J.Good’un 1965’de dediği gibi: “İstediği kadar zeki olsun, bir insanın tüm entelektüel kapasitelerini geride bırakabilecek bir ultra-zeki makine düşünün. Bu makinelerin tasarımı makinenin kendisinin entelektüel faaliyetlerinden biri olduğu için, bir ultra-zeki makine kendisinden daha da iyilerini yapabilir. Tartışmasız bir zekâ patlaması yaşanacak ve insan zekâsı çok gerilerde kalacak. Bu yüzden ilk ultra-zeki makine, insanın geliştirmeye ihtiyaç duyduğu son icat olacak.”****

Kurzweil de teknolojinin lineer (doğrusal) değil, eksponensiyel (katışımlı, üstel) ivmelendiğini, bunun bir eşik değeri olduğu ve 2045’de aşılacağını söylüyor.

İnsan-makina karışımları nasıl bir tür tanımlanabilir peki? Ara-tür? Trans-tür? Belki de insan beyni sadece bir konteynere dönüşecek ve bu yolla zekâ aktarılabilir bir hale gelecek. Bu dediğim -Surrogates filminde gösterildiği haliyle mesela- fantastik duruyor. Ancak fantastik durmayan şey, en azından şimdilik, sinir uçlarını robotik ara parçalara bağlayabilme yeteneği, insan makine arayüzünün elektrik iletimlerini aktaracak ve bunları harekete çevirecek mekanizmalarının imal edilmiş olması.

İşin distopik tarafı da mevcut tabii, iktidarın boyun eğdirici mekanizmalarını yağlayacak, akla hayale gelmez gözetleme metotlarının bulunacağını da düşünebiliriz. İnsanlara çip yerleştirilmesi yaygın ve kötümser bir öngörüdür. Ancak bu, yakında insanların gönüllü olarak isteyeceği, rıza göstereceği ideolojik atmosferin yaratımıyla beraber, neden gerçekleşmesin? Çipiniz sizin için kapıları açar, bankadan hemen para çekebilir ya da taksiye hemen ödeme yapabilirsiniz! Diğer bir akla yakın gelen ihtimal de, ki eski bir bilimkurgu temasıdır, bir müddet sonra, makinelerin makineleri ürettiği bir çağda, yapay zekâ kullanan makinelerin artık insandan vazgeçmeye karar vermesi! Sebep: İnsanlar hem aptal, hem de gezegeni kirletiyorlar! Haksız da sayılmaz değerli cyborg arkadaşlar!
*2045.ru
**Russia Today - Forever Young: Russian scientists reveal secret of eternal life
***İronik olan ise, hareketin adının tekleşme olmasına rağmen, nihai etkisinin, bizim birey olarak bildiğimizi artık bireylikten çıkaracak olması. Deleuze’un dediği gibi: Individuals will become dividuals.
****http://www.time.com/time/magazine/article/0,9171,2048299-2,00.html info@kargart.com