Hediye

The Gift – The Velvet Underground

...
 
Cuma öğle üzeri Waldo artık hazırdı. Kendini
güzelce paketlemişti ve posta şirketi saat üçte
gelip paketi alacağını bildirmişti. Koliyi “DİKKAT
KIRILIR,” diye etiketlemiş ve düşünceli bir
şekilde yerleştirdiği koruyucu köpük yastığın
içine iki büklüm oturarak yerleşmişti, kapıyı
açtığında Marsha’nın suratında oluşacak şaşkın
ve mutlu ifadeyi gözünde canlandırmaya çalıştı,
koliyi görecek, kuryeye bahşişini verecek, sonra
paketi açacak ve sonunda Waldo’sunu karşısında
bulacaktı. Onu öpecekti, sonra belki birlikte
bir film seyrederlerdi. Ah keşke bunu daha önce
akıl edebilseydi. Birden kaba eller koliyi kavradı
ve yerden kaldırıldığını hissetti. Küt diye bir
kamyonetin arkasına atıldı ve böylece yola çıktı.
 
...
 
Kolinin içinde Waldo heyecandan kaskatı olmuş,
zorlukla nefes alıp veriyordu. Sıcaktan derisi
karıncalanıyor, kalbi sanki boğazında atıyordu.
Az kalmıştı. Sheila doğruldu ve kolinin etrafından
dolanıp diğer tarafına geçti. Sonra dizlerinin
üstüne çöktü, saç makasını iki sapından birden
kavradı, derin bir nefes aldı ve makasın uzun
gövdesini kolinin orta noktasına daldırdı. Makas
koli bandını deldi geçti, kartonu deldi geçti,
koruyucu yastığı deldi geçti ve (küt) doğruca
Waldo Jeffers’ın kafasının ortasına girdi, açılan
yarıktan sabah güneşinin altında usul usul
ritmik kırmızı atımlar püskürten kafasına.
 
Çeviren: Yenal Yergün