İSTİNAT DUVARI
Sezgi Davran
Seçeceksin, Yolu Yok
4+4+4 yasasının teferruatlarını bu sayıda uzun uzun anlattık. Fakat yasanın dertleri yazmakla bitmiyor. Burada da devam ediyoruz bu nedenle. Mevzumuz “seçmeli” dersler. Daha doğrusu “seçmeme” ihtimalinin olmadığı dersler. Yasayla “Kuran-ı Kerim” ve “Hz. Peygamberimizin Hayatı” dersleri seçmeli ders olarak müfredata girdi (yasayla girmesinin bir de şu anlamı var; 12 Eylül Anayasası’yla din dersinin zorunlu olması nasıl yeni bir Anayasa yapılamadan değiştirilemiyorsa, bu yasayı da herhangi bir hükümet değiştiremeyecek, Anayasa değişmedikçe. Bunun AKP bile beklemiyordu, yasaya eklenmesini MHP sağladı, hatırlatalım).
İnternette bu seçmeli derslerle ilgili olarak velilere dağıtılan formlar paylaşıldı, rastlamışsınızdır belki. Ankara Pursaklar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yeni öğretim yılını planlamak amacıyla dağıtıldığı belirtilen bu formlarda 4 seçenek sunularak velilerden bu iki dersten birini, her ikisini ya da “Kararsızım” şıkkını seçmeleri isteniyor. Velilerin adını soyadını yazarak dolduracağı bu formlardaki “fişlenme” ihtimali bir tarafa, dersleri seçmeme olasılığı seçenek olarak bile düşünülmemiş.
Benzer biçimde okullara giderek bu dersleri seçmemeleri durumunda ne olacağını soran velilere okul yönetimleri yanıt veremiyor. Çünkü Milli Eğitim hâlâ bu dersleri seçmemeye bir alternatif düşünmedi. Dolayısıyla, geçtiğimiz haftalarda bu dersleri seçmeme niyetindeki binlerce veli, özel okulların kapılarına dayandı. Bunun adı eğitimin özelleştirilmesi işte. Paran varsa istediğin gibi okut, yoksa mümin gençlik.
Hayat Hiç Bayram Olmadı
TMK mağduru çocukların cezalarının hafifletilmesi için 2010’da çok ciddi bir kampanya yürüten Çocuklar İçin Adalet Takipçileri (ÇİAT) tekrar harekete geçti. ÇİAT’tan Hülya Tarman, çocuk ve suç kavramlarının yan yana gelmesini reddettiklerini söyledi. Acil adalet ve tutuklu çocukların hepsinin derhal serbest bırakılması taleplerini vurgulayarak seri olarak bütün kentlerde eylemlilikleri devam ettireceklerini belirtti. Grubun Pozantı Cezaevi’nde yaşananlar üzerine harekete geçtiğini söyleyen Rana Arıbaş “Öğrendiğimizde çocuklara karşı bir sorumluluğumuz olduğunu ve eksik kaldığımızı düşündük. Tam da o sıralarda bu konuda çalışmalar yapan Müge Tuzcuoğlu tutuklandı. O noktadan itibaren herkes bir şeyler yapılması konusunda birleşti. Bu ortak bir karardı,” dedi.
Bu süreçte başlayan hareketlilik sonucunda İstanbul ve Ankara’da toplantılar yapıldı. İlk etkinlik de Ankara’da 21 Nisan’da düzenlenen forum ve sergi oldu. Ankara’da SUDEM’deki “Hayat Hiç Bayram Olmadı” adlı etkinlikte Hülya Tarman’ın 2006-2007’de bölgede yaptığı çalışmalar sırasında çocukların çizdiği resimlerden oluşan “Hayalimdeki Odam” isimli serginin yanı sıra yine araştırma esnasında, bölgedeki çocukların sorulara verdikleri cevaplar arasında hayata dair söylediklerinden derlenen bir çalışma da aktarılacak. Ayrıca Hacettepe Üniversitesi’nden Sedat Yağcıoğlu da bölgede TMK mağduru çocuklarla, toplumsal gösterilere katılmaları üzerine yaptığı çalışmasından bilgiler verecek. “Hayalimdeki Odam” sergisini SUDEM (Konur Sokak No.63/1) Bakanlıklar / Ankara adresinde 13:00 - 17:00 saatleri arasında gezebilirsiniz. (Kaynak: bianet.org)
Muhafazakâr Tiyatro
En güzelini Fırat Tanış dedi zaten; “Hamlet tesbih çekiyor / Şükür Gogot geliyor / Juliet için Romeo dağları deliyor / Muhafazakâr sanat böyle laflar ediyor / Artık oyunları bile Fen İşleri yazıyor / E yuh yani, olmuyor!” Aynen katılıyoruz, destekliyoruz, biz bu oyunu bozarız; Şehir Tiyatroları Yok Edilemez!!!
info@kargart.org