İNKÂRIN İNKÂRININ İNKÂRININ İNKÂRININ İNKÂRININ İNKARININ...
Tayfun Polat
İnkârın İnkârı ya da Yadsımanın Yadsınması Yasası, diyalektiğin 3 temel yasasından biri. Diğerleri Nicelikten Niteliğe Dönüşüm ve en biliniri de olan Zıtlıkların Bütünlüğü.Konuyu bir hayli yüzeysel bildiğimi, daha en başlarda içgüdüsel bir biçimde Marksizm’e mesafeli durduğumu baştan belirteyim. Biraz bir şeyler öğrenip anarşizme meyyal olmaya başlamam ve anarşist okumaları arttırdıktan sonra da kendimi ifade edebileceğim bir alan olarak bu düşünce sistemini görmem de zaman içerisinde Marksizm’e zaten pek olmayan güvenimi iyice zedeledi diyebilirim.
Çünkü hem sınıf mücadelesini savunup hem de anarko-sendikalistleri ve özgürlükçü komünistleri dışlayamazsın, kötüleyemezsin, en basiti engelleyemezsin. Marksizm de, onun türevleri olan komünizm ve Bolşevizm de, tüm yanlı argümanlarıyla tarih içerisinde tuttuğu tüm saflarda, eline geçirdiği tüm pozisyonlarda bunu yaptı. Her neyse, konumuz bu değil.
Yaşamımda ve mecmua geçmişimizde hep kafamı(zı) açmış olan Sinan ile inkâr üzerine konuşurken, “İnkârın inkârı mevzusuna bir bak sen,” dedi. Baktım ben de doğal olarak. Merak eden de baksın. Dileyen uzun uzun okusun. Ne Marksizmi ne de Marksist eleştiriyi reddediyorum. Bu yasa ve diğer iki yasanın bütünü olarak diyalektik materyalizm olayları ve olguları anlamlandırmada önemli düşünce yapıları.
Benim burada yazacaklarım, okuduğum tüm metinlerin benzerliği. Okurken de afakanlar bastı. Çünkü özellikle Marksizmi yalayıp yutmuş bir solcuyla tartışırken aynı retorik karşısında dönüp dolaşıp hiçbir yere varamamalarım aklıma gelip durdu. Yahu tüm metinlerde aynı örnekler mi verilir? Kes yapıştır da değil bu, bildiğin ezber. İnsanlık tarihinin en başındaki sınıfsız toplumdan sınıflı topluma geçişi bir yadsıma. Onun da yadsınmasıyla komünizme geçeceğiz. Ve tohumu ezersen yadsırsın. Ama kendi haline bırakırsan kendini yadsır ve bitki olmaya doğru gelişir ve yeni tohumlar vererek ölür (yadsımanın yadsınması). Tamam, güzel örnekler. Ama başka?
Geleneksel “Solu Bir Çatı Altında Toplayalım” günlerinin yüzküsürüncüsünde, benim bu retorikle ilgili bir sorunum var. Benim “Ben özeleştirimi verdim” ile bir sorunum var. Kime verdin? Verdin de ne değişti? Zıtlıkların bütünlüğü ve yadsımanın yadsınması gereği nitel dönüşüm gerçekleşip komünizm yadsınınca ne olacağını ne zaman söyleyeceksin?
Dünya çatır çatır çatlıyor. Neo liberalizm, ağır kapitalizm, üniter devlet yapıları, 3. Dünya Savaşı bir tarafta; teknoloji, bilişim, küreselleşme, örgünleşme, yeni medya, yeni siyaset yolları, yeni iletişim dillerinin kurulması, yeni sınıflar bir tarafta; savrularak, döne döne bir yerlere gidiyoruz. Sen hâlâ aynı ezberle Marksizm’i yenileyeceğini düşünüyorsun. Marksizm de evrilir. Ama böyle değil.
İnkârın inkârının inkârı doğru. Ama yerine komünizm gelmiyor dostum. Örnek değişti. Sen hâlâ inkârda takılı kaldın. Yeni bir şeyler okuman lazım, yeni cümleler kurman lazım. Solda birlik değil, müştereklerde birlik diyerek başlayabilirsin mesela. Biraz anarşizm okuyabilirsin. Doğaya dönebilirsin. Seçenekler mevcut. Ezberini, özünü gerçekten eleştirebilirsin. tayfunpolat@hotmail.com