Aynı Bildik Yalan
Same Old Lie - Jim James
Hep aynı, hep aynı, hep aynı bildik yalan
Küçükken sana söyledikleri hep o aynı bildik yalan
Gerçekten neler yapabileceğini unutturmaya çalışan
Ve hemen herkes gibi devam etmeni sağlayan
Ama sen ve ben, biz hemen herkes gibi değiliz
Saf bireyiz, güneş kadar parlak
Ve dibine kadar eminim ki biliyoruz nereden geldiğimizi
Ve geldiğimiz yer, hah, belki de geri dönüyoruzdur oraya
Ama şimdi biraz yaşayacağız, çabalayıp gerçekleri göreceğiz
Hep aynı, hep aynı, hep aynı bildik yalan
Hakkında okuduğun hep o aynı bildlk yalan
Kan ağladığın, şimdi kim aldatılıyor dediğin
En iyisi aldatılanın sessiz çoğunluk olduğuna inan
Oy vermiyorsan senin problemin, benim değil
Hep o bildik yalan, zamanın şafağından beri söylenen
Tabii ya, uçlarından biraz daha çekiştir, son damlasına kadar sık suyunu
Nefret suçları, barınak kuyrukları
Senin ve benim olanı almaya çalışıyorlar
Bir ömür içinde bulabileceğimiz biraz huzur var mı?
Hep aynı, hep aynı, hep aynı bildik yalan
Bununla yaşaman gerek, hep o aynı bildik yalan
Ya da biraz sağduyun varsa iyisi mi değiştirmeye çalış
Ama rahat olanı değiştirmekten daha zor bir iş yoktur
Milyon kez denendiğini gördük
Hipnotize olmuşken düşünmek zordur
Yalan yalandır, içeriden kemirip yok eder
O yalancı gülüşün arkasından dişleri çürütür
Yalan yalandır, ben de payıma düşeni söyledim
Ama biliyorum ki ortaya attığım bu b.kun acısını çekeceğim
Hep aynı, hep aynı, hep aynı bildik yalan
Galiba biraz öldüm hep o aynı bildik yalanla
Silahlar çekilmiş, suratlar asılmış, kaç kişi öldürülebilir
Öldüğünde söyledikleri de hep o aynı bildik yalan
Yukarıda, cennette köşkler var
Göğünde elli bakirenin cirit attığı
Bugünü uzak gelecekteki bir vaat ile takas edemediğin zaman
Silah, kan ve acıdan ortaya aşk çıkamaz
Birlikte yaşayamayacağımızı söylüyorlar, ama biliyoruz ki bu bir yalan
Çünkü içten içe biliyoruz, eğer denersek başarabiliriz
Hep aynı, hep aynı, hep aynı bildik yalan
Çeviri: yenal yergün