JOEL PETER WITKIN


Ezgi Sönmez

“Cüceler, vücut bozuklukları olanlar, devler, kamburlar, transseksüeller, sakallı ve çok kıllı kadınlar, kuyruklu, boynuzlu, kanatlı, dört memeli kadınlar, doğumdan dolayı sakat kalmışlar, kolu, bacağı, burnu, kulağı, memesi kopmuş herkes. Aşırı derecede büyük her türlü organı olan herkes. Her tarzda garip ve değişik görünümü olanlar. Ölüler, ölü doğmuş her türlü canlı biçimleri. Hermafroditler, perversionlar, İsa’nın bedeninin duruşundaki arızaları alan herkes. Aşağıdaki telefon ile temasa geçsin.”

1939 Amerika doğumlu fotoğraf sanatçısı Joel Peter Witkin’in tuhaf bedenli modeller bulabilmek için gazeteye verdiği ilan, onun sanatsal yaklaşımını özetler nitelikte. Cam işleriyle uğraşan sert Yahudi bir babanın ve kimya üzerine çalışan Katolik, İtalyan bir annenin çocuğu olarak Dünya’ya geldi, fakat ana malzemesi hep Dünya’dan gitmiş, ölü bedenlerdi. Ailesi dini farklılıklara dayanamadı ve boşandı, Witkin annesiyle beraber yaşamaya başladı. Fakat babasından çok etkilendi. Minik Witkin henüz 5 yaşındayken babası onu karşısına oturtur, Life, Look, the Daily Mirror gibi dergilerdeki fotoğrafları ona gösterir ve üzerine konuşurmuş. Ona böyle güzel fotoğraflar çekemediğinden bahsedermiş. Witkin verdiği bir röportajda belki de babasının arzusunun kendisi aracılığıyla gerçekleştiğinden bahseder.
 
Küçük bir çocukken evlerinin yakınında gerçekleşen bir trafik kazasına tanık olur. Kazada vefat eden kız çocuğunun kopan başı minik Joel Peter Witkin’in ayaklarının dibine yuvarlanır. Kızın boş bakan gözlerini hiç unutamadığından bahseder. Bu olaydan çok etkilenir ve olanlar olur.16 yaşında fotoğraf çekmeye başlar ve aynı yıl New York’taki Modern Sanatlar Müzesi’nde sergilenmek üzere fotoğrafları seçilir. Bu olay hayatını fotoğrafa adamasına neden olur. 1930-1940’larda çektiği fotoğraflarla efsane olmuş, bütün dehşetiyle New York’ta yaşanan cinayet ve kazaları fotoğraflarına taşımış kült isim Arthur Weegee Fellig’den çok etkilenmiştir. Fotoğraf bilgisini geliştirmek amacıyla lise yıllarından orduya girene kadar bir laboratuvarda renkli fotoğraf baskı elemanı olarak çalışır. Askeriyede askeri kaza fotoğraflarını belgeleyen ve arşivleyen bir grubu yönetir. Nazi Kampları’nda ve Vietnam Savaşı’nda çekilmiş fotoğraflar onun ilgi alanı, hastane morgları ise çalışma mekânıdır. Morglarda kadavralarla çalışması yadırganmaktadır fakat aslında Witkin, Leonardo da Vinci'den aldığı mirası devam ettirmektedir. Geçtiğimiz bin yılın en önemli dahilerinden kabul edilen ressam, heykeltraş, mucit Leonardo “Sadece damarların nasıl çalıştığını, işlevini anlayabilmek için 10 cesedi açmak zorunda kaldım,” demiştir. Leonardo insanın anatomisini kusursuz çizebilmek için kemiklerin, kasların ve eklemlerin yapılarına yönelmiştir. Ölüleri incelemesi dini açıdan hoş karşılanmayınca Papa’dan gizli çalışmıştır. Kadavralar, patalogların ve sanatçıların farklı amaçlarla da olsa çalışma alanı olmuştur. Fakat tüm bunlara rağmen ailelerinden izin alarak Witkin’in kullandığı ölü bedenler dini kesimlerde büyük sansasyon yaratmıştır. Askerlikten sonra New York’a döner ve Union School of Art’ta heykel okur. Sonrasında New Mexico Üniversitesi’nde Fotoğraf ve Sanat Tarihi alanında öğrenim görür. Columbia Üniversitesi’nde burslu olarak şiir üzerine araştırmalar yapar.
 
Ortaçağ’da çocukları karnında ölen ve alınmayan kadınların ağzından çıkan oldukça kötü bir koku anlamına gelen Pungent Stench isimli death metal grubunun Been Caught Buttering albümlerinde Witkin’in çektiği “The Kiss” (Öpücük) isimli fotoğraf kullanılmıştır. Witkin’in ölmüş yaşlı bir adamın kafasını lazerle simetrik olarak ikiye ayırdığı ve bu iki parçayı öpüştürdüğü fotoğraf büyük tepki ile karşılanmıştır. Witkin, tüm eserlerinde organı kopmuş ya da garip olan kişileri seçmesinin nedenini “Toplumdan atılmışı sevmek, bedeni hasar görmüşü sevmek, nefretle bakılanı sevmek” şeklinde açıklar.
 
1978’de dövme sanatçısı Cynthia Bency ile evlenir. Şu an New Mexico Albuquerque’de geniş bir çiftlik evinde 6 at, 3 köpek, sayısız tavuk, eşi Cynthia, eşinin sevgilisi Barbara Gilbert, oğulları Kirsten Ahanu Witkin ile şehir gürültüsünden uzak sakin bir hayat sürdürmektedir. Bu süre zarfında çok sayıda ödül almıştır ve birçok ünlü koleksiyon ve müzede eserleri yer almaktadır. ezgisonmez233@hotmail.com