KARGA MECMUA #73
Başımız Dik
Sabah kalkmak için, aynada yüzümüze bakmak için, evladımızla yüzleşmek için, devam etmek için. Daha iyi olabilir, daha kötü olabilir. Ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bunu biliyoruz. Başımız dik.
Geçen sayı mecmuayı, hem de içeriğini toptan değiştirerek elimizden geldiğince erkenden çıkartmaya çalıştık. 13 Haziranda bize ulaştı ve dağıtıma verildi. Belki de direnişimizle ilgili ilk yazılı neşriyatların arasına girdi. İçimize çok da sinmemişti, çünkü aceleye gelmişti. Ama yerini bulmuş anladığımıza göre. Öyle güzel geri dönüşler aldık, ki, şu sayfa da geri dönüş lafını zikretmemize bile sebep oldu. Teşekkürler hepinize. Mecmuanın da ilk defa bir sayısı ikinci baskısını yapmış oldu.
Gelelim bu sayıya. Mücadeleye devam dedik, dolayısıyla direniş sayısına da devam. Direnişimizin kendine has durumlar ortaya çıkartmaya devam etmesinden şımararak, ilk defa içeriğimizin bu kadar fazlasını orijinal olmayan yazılara ayırdık. Yani ilk defa mecmuada yayımlanmayan yazılara. Kendi havuzumuzdan da beslendik ama süreç içerisinde o kadar iyi tespitler, paylaşımlar okuduk ki farklı mecralarda, derdimize tercüman olanları, direnişi bizce anlatanları kullanmak istedik. Bu sayı, bu anlamda bir ilk.
Velhasıl mecmuaya ilk defa katkıda bulunanlara bir selam edelim şimdi, alışık olduğumuz üzere. Parkta yaşadığımız deneyimi bizce en iyi anlatan yazılardan biri olarak Sibel Yerdeniz’in yazısı, Edhem Eldem’in New York Times yazdığı değerlendirme, Duygu Güleş’in “Cezve” şiiri, Kadıköy’ün mühim müzikal değerlerinden Luxus grubundan Alper Bakıner’in uyanışımıza tercüman olduğu yazısı, Meltem Ahıska’nın tespitleri, keza Ahmet Güntan ve Foti Benlisoy’un direnişin şu sıralarına ve geleceğine dair görüşleri, dosyamızı zenginleştirdi. Kapağımızı yapan Seha Can’a da çok çok selam. Ayrıca fotoğraflarını kullandığımız yeni isimler; Doruk Çiftçi, NAR Photos’tan Saner Şen ve Serra Akcan da izin verdikleri için sağ olsun, hep var olsunlar. Şu aralar hepimize bir yol gerek, dinlenmek için.