KARGA MECMUA #26
Paranın Ne Önemi Var?
Şimdi süper güvenlikli siteler makbul ama hâlâ mahallelerde yaşamayı sürdürüyoruz çoğumuz. Mahalle deyince mahallelilik ve ilişkiler bütünü akla geliyor tabii. İşte onun kaldığını söyleyemeyiz. Eskiden mahallelerin çoğunda bulunan ve tüm mahallelinin hoşgörüyle yaklaştığı mahallelerin delileri de kalmadı; ya da o hoşgörüyü bulamıyorlar artık. Neyse, bu kadar laf, bir tek şey anlatmak için sıralandı. Mahallenin birinde, bir güzel meczup vardı. Üst üste gelen terslikler sonucu bütün varlığını ve aklını yitirmiş, sokaklara düşmüştü. Baş ve işaret parmağını birbirine sürrerek, sürekli ama sürekli aynı şeyi söylerdi; “Para var mı para?” Her kriz döneminde o gelir aklıma. Onun dilinden düşürmediği soru, herkesin diline yapışır çünkü. Delirmiş gibi sürekli paradan bahsederiz.
Şimdi süper güvenlikli siteler makbul ama hâlâ mahallelerde yaşamayı sürdürüyoruz çoğumuz. Mahalle deyince mahallelilik ve ilişkiler bütünü akla geliyor tabii. İşte onun kaldığını söyleyemeyiz. Eskiden mahallelerin çoğunda bulunan ve tüm mahallelinin hoşgörüyle yaklaştığı mahallelerin delileri de kalmadı; ya da o hoşgörüyü bulamıyorlar artık. Neyse, bu kadar laf, bir tek şey anlatmak için sıralandı. Mahallenin birinde, bir güzel meczup vardı. Üst üste gelen terslikler sonucu bütün varlığını ve aklını yitirmiş, sokaklara düşmüştü. Baş ve işaret parmağını birbirine sürrerek, sürekli ama sürekli aynı şeyi söylerdi; “Para var mı para?” Her kriz döneminde o gelir aklıma. Onun dilinden düşürmediği soru, herkesin diline yapışır çünkü. Delirmiş gibi sürekli paradan bahsederiz.
Girişten de anlayabileceğin gibi, bu ayın dosya konusu “para”. Kimisi artık yakınen tanıdığın, kimisine ısınma turlarını sürdürdüğün yazarlarımız, farklı uçlarından tuttular konuyu. Yine aramıza yeni katılanlar var, ne mutlu ki. Elif Türkölmez ve Tuğba Eriş, mecmua toplantılarına kısır, börek, dolma heyecanı katmaları yanında, yazılarıyla tat da kattılar bu sayıya. Karolin Fişekçi ise bu sayının sürprizi. “Özür Diliyorum” kampanyasına bir Ermeni vatandaşı olarak bakışını yazdı. Nesil Kalenderoğlu da çizgisiyle “nerelerdeydin yahu,” dedirtti açıkçası. Daha da çizer umarız.
Bu zamanda beleş dergi dağıttığımız için bize de “deli” denmiyor mu? Deniyor, deniyor. Ama biz de deniyoruz hâlâ işte. Öyleyse biz de paradan konuşabiliriz demek ki, baştaki örneğe göre. O da şöyle; abone kampanyamız sürüyor. !!!yaşasın kargamecmua!!! partileri de. Beri gelin.
Ortalık egodan geçilmiyor ya, biraz benden bahsedelim sonra, unutturma ama.
Katkıda Bulunanlar:
Burak Bayülgen, Eda Çizioğlu, Bahadır Dilbaz, Tuğba Eriş, Kerem Erol, Karolin Fişekçi, Özgür Gürbüz, Can Hankendi, Serkan Kafalı, Nesil Kalenderoğlu, Osman Kaytazoğlu, Sarp Keskiner, Serdar Kökçeoğlu, Kerem Oğuz, Raife Polat, Murat MRT Seçkin, Zekeriya S. Şen, Deniz Tan, Pertev Emre Taştaban, Elif Türkölmez, Nilüfer Uğur-Dalay, Oya Yalçın, Zafer Yalçınpınar.
DİĞER SAYILAR
500'ün üstünde katılımcının gönüllü desteği ile 2000 civarı yazı, 2500 civarı orijinal görsel ile 100. sayımıza ulaştık. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz. Yapmaya devam...
DİĞER SAYILAR
