Kontrast


Okan Aydın
FAVORİ
Editors / The Weight Of Your Love / Play It Again Sam
Yılın ikinci yarısında raflardaki yerini almış bu albüm için geç kalmış bir değerlendirme yazısı aslında bu okuduğunuz; o yüzden peşinen özrümüzü dileyelim. Günümüzün en etkileyici erkek vokallerinden biri olan Tom Smith’in başını çektiği Editors’ı Türk dinleyicisi olarak One Love ve Rock’n Coke sahnelerinde canlı olarak dinleme şansını yakalamıştık. Sahne performanslarıyla da artı puan alan grubun yeni albümü oldukça sağlam bir girişe sahip (“The Weight”, “Sugar” ve “A Ton Of Love”). Aslına bakarsanız bu üç parça o denli kuvvetli ki, açıkçası albümün kalan kısmında iyi parçalar olsa da bir anlamda onların gölgesinde kalıyorlar. Pürüzsüz bir vokal, abartısız ama kişilikli bir müzikal arka plan, sade ama çarpıcı şarkı sözleri sanırım Editors albümünün basit bir özeti. Albümün tamamına yayılan kırılganlık hissiyle, Smith’in kendinden emin vokali arasındaki karşılıklı etkileşim her parçada farklı bir yerden yakalıyor dinleyeni. Belki çok yaratıcı yaklaşımlar, formüller sunmuyor Editors; ama ne yapıyorlarsa bunu rafine ve keyifli bir şekilde önümüze getiriyorlar. Ev yapımı anne poğaçası tadında; süsü az ama tadı çok diyelim özetle...  

 
PLASE
Goldfrapp / Tales Of Us / Mute
Bazen esrarengiz bir fotoğraf karesi, bazen kenara köşeye saklanmış bir dize ya da bazen de kulağınıza fısıldanan birkaç nota hayatın o karşı konulamaz yüksek temposunu bir an için “stand by” konumuna almanızı sağlar, ruhunuzun yüceldiğini ve güçlendiğinizi hissedersiniz. İşte Goldfrapp’in 6. stüdyo albümü tüm nahifliğiyle birlikte bendenizde böyle güçlü ve çarpıcı bir etki yarattı. Alison’un adeta gizemli bir hikâye anlatıcısına dönüştüğü ve hayali bir evrendeki karakterleri betimlediği akılda kalıcı vokali, ekip arkadaşı Will Gregory’nin puslu yaylı aranjmanları, ekolu synth’leri ve minimal akustik dokunuşlarıyla ilk andan itibaren büyülü bir atmosfer yaratıyor. Birkaç parça dışında ana omurgasında folk müzik referanslarının yoğun olduğu albüm, her biri ortalama üstü not alan parçalarıyla zihinlerde kalıcı izler bırakıyor. Elektronik altyapıların pek ön planda olmadığı parçalar, bu anlamda Goldfrapp’in adının duyulmasını sağlayan ilk albümleri Felt Mountain’la daha bir örtüşüyor. Ama bu grubun yenilikçi bir dil arayış çabalarını ve diskografilerine yıldızlı pek iyilik yeni bir adım ekliyor olmalarını gölgelemiyor. Es geçmeyin bizce! 


SÜRPRİZ
John Beltran / Amazing Things / Delsin
‘69 doğumlu Beltran her çalışmasında farklı sularda gezinmesini seven yetkin elektronik müzik emekçilerinden biri. Delsin etiketi genellikle techno ve dub etkileşimli çalışmalarıyla bilinse de arada daha soyut ve deneysel işlere kucak açmışlığı da var. Amazing Things de bunlardan biri. 17 parçadan oluşan ve kendi içinde farklı güzergâhlara uğrayan albümde future jazz, ambient ve IDM etkileşimleri ön planda. Minimal ara pasajlara yerleştirilmiş hafif dozajlı akustik dokunuşlar, gitarlar ve vokal kullanımları albümün daha organik tınlamasına yardımcı oluyor. Bol katmanlı, zengin içerikli ve melodik kurgusu güçlü bir albüm Amazing Things. Kısa süreli ve değişken kimliklere sahip bol sayıda parça olması ilk dinlemede algıyı zorlasa da, defaatle belirttiğimiz üzere dinledikçe açılan, cevherlerini gözler önüne seren albümlerden biri elimizdeki. Eskimemek “yeni kalmayı başarabilmek”le ilgili olsa da, bu tarz albümler bunu her dinlemede farklı hissedilmeyi becererek gerçekleştiriyorlar. Yılın en iyilerinden birini sadece kenara not etmekle kalmayın! 
okan@kontrarecords.com