Formatlama İşlemi Tamamlandı. Şimdi Yeniden Başlayabilirsiniz: Fırtınayt

Her şeyden önce şunu söyleyeyim, neredeyse iki yıldır beklediğim albümü yazmaya başlamaya bu gece başlamalıydım.

Bizler, Atatürk’le İsmet İnönü’nün bir yaz gecesi bir çadırda geçirdikleri bir gecenin sabahında bize ne söylendiğini bilen bir nesil olarak, biri bize “Ordular, ilk hedefiniz kendiniz,” dese ona inanırız. Bizler kimiz? En az iki şeyi birbirleriyle toplamamız gerektiğinde birinden birini eksiltip kendi evrenimizi bulanlarız. Bir boşluk bulan. Satmaya inanmadan, etrafımızdaki herkesin her şeyi satmak için yapmaya başladığını arayıp bulanlardanız. Kibrinden kayıp gittiğini, bittiğini göremez olanlar. Doğru bildiğini yapmak iyidir. Kelimelerin tadını bilmek, birbirini bulmak iyidir. Kalabalıklaşınca hayaletler belirir, temas eder ve kemirirler. Oynamayı sevenler kuralları bilir. Kandırmayı öğrenir. Nezaketinden ödün vermeyenler s.kildikçe bacaklarını kıstırır. İhtimallerden rast gelmeyi biriktirmiştir. Fırtınayt’ta hikâyesi anlatılan bizler buyuz işte.
 
Barış Manço’nun psikodeliyasının daha groove’lusu, Ergüder Yoldaş’ın synth düzenlemelerinin güncellenmiş halleri ve MFÖ’nün eksik kaldığı, derdi daha geneli ilgilendiren hikâyeler. Desem, kafanızda bir şeyler şekillenir. Birtakım sesleri ve birtakım görüntüleri biraraya getirerek bir müzik kurmaya başlarsınız. Aslında böyle bir ihtiyacınız yoktur. Bu aklınıza bile gelmemiştir. Ama hani konu oraya gelirse de yapabileceğiniz bir şeydir.

Büyük Ev Ablukada bunun için olmuştur. Hepsini bulmuş, yerlerine koymuş, üstüne de şimdiyi eklemiştir. Güneş her sabah doğup yerini alıyorsa, sabah hakkımızı almak için kalkıyorsak, hak etmeyi biliyorsak, Büyük Ev Ablukada’nın hakkını vermemiz gerekiyor. tayfunpolat@hotmail.com