Tokyo Gore Style 101: Garip Bir Türle Tehlikeli Yakınlaşmalar


Murat Kızılca
Sinema, hâlâ doludizgin devam eden macerasına 19. yüzyılın sonunda başladı. Lumiere Kardeşler’in çektiği Trenin Gara Girişi’nin (L'arrivée d'un train à La Ciotat), bilet kesilerek bir seyirci topluluğuna gösterimi yapılan ilk film olduğu kabul edilir. Kabaca bir trenin istasyona yaklaşıp durmasının ve yolcuların trene inip binmesinin görüntülenmesinden ibaret olan film, henüz hareketli görüntüye aşina olmayan seyirci topluluğunu adeta büyüler. Hatta bir kısım seyircinin, trenin duramayıp üzerlerine geleceğinden ürkerek, gösterim yapılan kafeden dışarı kaçtığı söylenir. Zamanla seyirci sinemaya alışır ya da öyle olduğunu zanneder. Çünkü sinemacılar, seyirciyi şaşırtacak yenilikler (!) peşinde koşmaktan asla vazgeçmez. 
Filmlerin sayısı arttıkça belli bir kategorizasyona gidilmesi kaçınılmaz hale gelir. 1895 yılında seyircilerin panik içinde kaçmasına sebep olan Trenin Gara Girişi, doğal olarak belgesel türüne dâhil olur. Bugün herhangi bir izleyicinin herhangi bir belgesele bu denli aşırı tepki vermeyeceği aşikâr. Seyirciyi ürkütme görevi artık başka türlerin hâkimiyeti altında.
 
Günümüzde hâlâ seyirciyi rahatsız edip sinema salonundan kaçırmayı başaran filmler var. Kendi tecrübelerimden iki örnek vermek isterim. Her ikisi de İstanbul Film Festivali dâhilinde gösterimi yapılan filmlere ait. İlki 1992 yılındaki 11. İstanbul Film Festivali kapsamında (yanılmıyorsam) Osmanbey Gazi’de gösterilen, Pasolini’nin yönettiği Salo ya da Sodom'un 120 Günü. Salonun neredeyse tamamı dolu olmasına rağmen, görsel şiddet dozu yüksek sahneler başladıktan sonra seyircilerin çoğu salonu terk etmişti. İkincisi ise 2001 yılındaki 20. İstanbul Film Festivali kapsamında Beyoğlu Beyoğlu’nda gösterilen, dahi yönetmen Miike’nin Audition isimli filmi (yn: geçen ay KargART Salonu’nda da gösterilmişti). Bu gösterimin tam dolu olduğunu çok net hatırlıyorum. Başrolde inanılmaz bir performans gösteren Eihi Shiina’nın canlandırdığı Asami isimli karakterin, kulakları tırmalayan “kri, kri, kri” sesleri eşliğinde daha da korkunç hale gelen, oldukça rahatsız edici işkence sahneleri başladığında, salonun tamamına yakını arkasına bile bakmadan kaçmıştı.
 
En başta söylediğim gibi sinema macerası doludizgin devam ediyor. Aynı şekilde seyirciyi ürkütüp şaşırtmayı, rahatsız etmeyi ve hatta kelimenin tam anlamıyla şoke etmeyi hedefleyen filmler de yoluna devam ediyor. Gün geçtikçe şiddet eşiği yükselen bu tarz filmlerin, her defasında yeni baştan çizilen sınırlarını en çok Uzakdoğulu sinemacılar zorluyor, daha da esnetip genişletmeye uğraşıyor. Son yıllarda Japonya’dan çok ama çok uçuk filmler çıkmaya başladı. Özellikle Yoshihiro Nishimura ve Noboru Iguchi önderliğinde devam eden bu çılgınlığın artık bir ismi de var: “Tokyo Gore Style”. Her haliyle mevcut türlerden birinin çatısı altına girmekte sıkıntı yaşayan bu filmlerin kendini tanımlayan bir tür altında toplanması, sanırım hem izlemek, hem de uzak durmak isteyenler açısından çok daha hayırlı olacak.
 
Gittikçe azalan bir ilgiyle takip ettiğim türe kısa bir bakış atmak ve tür dâhilindeki filmlerin bir listesini çıkarmak niyetindeyim. Hanımlar, beyler, karşınızda Tokyo Gore Style!
 

Her Şey Tokyo Gore Police ile Başladı!

Uzakdoğu sinemasına ilginiz varsa, yolunuz illa ki Tokyo Gore Police (2008) ile bir şekilde kesişmiştir. Hem Asya’da hem de Batı’da büyük bir şaşkınlık ile karşılanan TGP, o güne kadar izlediğimiz hiçbir şeye benzemiyordu. Manga, kara mizah, cyberpunk, çizgi roman, samuray, gore, splatter punk, komedi, kabuki, işkence pornosu ve dövüş sanatları gibi birbirinden çok farklı kaynaklardan beslenen TGP, çok riskli bir tarife ile yola çıksa bile işinin ehli bir aşçı olan Yoshihiro Nishimura liderliğinde, seyir zevki yüksek, harika ama bir o kadar da garip bir çılgınlığa dönüşmüştü. Her ne kadar ilk Tokyo Gore Style örneği budur diyemesek de, fitili ateşleyip art arda benzer filmlerin çekilmesini sağlayanın TGP olduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz.
 
Bu türler arası karışımın ilk adımlarının Meatball Machine (2005) ya da Battlefield Baseball (2003) ile atıldığı söylenebilir. Daha da geriye gidersek Shozin Fukui’nin yönettiği 964 Pinocchio (1991) ile Shinya Tsukamoto’nun bütün filmografisinin bu yeni türe esin kaynağı olduğu ortadadır.
 
Türün en göze çarpan özelliği, Tsukamoto etkisinin bariz belli olduğu, mantık sınırlarını zorlayan modifiye vücut parçalarıdır. Makineli tüfeğe ya da kılıca dönüşen göğüsler mi istersiniz, kıçından çıkan kılıçla dövüşen kadın savaşçılar mı istersiniz ya da hiçbir malzeme kullanmadan, tamamen zombilerden oluşan bir otomobil mi istersiniz, her birinin ve ötesinin Tokyo Gore Style filmlerde karşınıza çıkması yüzde yüz garanti. Bir diğer özellik ise havada uçuşan kollar, bacaklar ve kafalar. Neredeyse hiç kimse bir kurşun ya da kılıç darbesi ile ölmüyor, herkesin illa ki vücudundan bir parça kopuyor ve kan musluğunu sonuna kadar açmışçasına bol tazyikli bir kan duşu başlıyor. Bir diğer önemli özellik ise bütün bu filmlerin hepsinin düşük bütçeli olması. Tabii ki bu durum en çok yapımcıların ağzını sulandırıyor.
 
Japonya’nın en köklü yapım şirketlerinden biri olan Nikkatsu, kendi altında Sushi Typhoon isimli bir birim açarak sadece bu tarz filmler üretmeye başladı. Büyük bir kısmı direkt videoya üretilen bu filmler, kendi ülkesinden çok Batı’da önemli bir pazar payına sahip. Sushi Typhoon, birçok yönü ile bana ABD’nin yaramaz yapım şirketi Troma’yı hatırlatıyor. Kimbilir, belki ileride bu tarz filmler (Troma örneğinde olduğu gibi) türe en çok destek veren Sushi Typhoon ismiyle anılır.

 

Tokyo Gore Style Filmleri Listesi

Türle yakınlaşmak isteyenlerin aşağıdaki 4 filmlik listeyle başlamaları sağlıkları için çok önemli. Yok, bunlar beni kesmedi derseniz, o zaman otekisinema.com'da yer alan geniş liste ile devam etmek tamamen sizin tercihinize kalmış.
 
Meatball Machine (2005)
Yönetmen: Yudai Yamaguchi, Jun'ichi Yamamoto
Senaryo: Jun'ya Katô
Oyuncular: Issei Takahashi, Aoba Kawai, Kenichi Kawasaki
 
Hard Revenge, Milly (2008)
Yönetmen: Takanori Tsujimoto
Senaryo: Takanori Tsujimoto
Oyuncular: Hirotsugu Imamura, Mitsuki Koga, Miki Mizuno
 
Tokyo Gore Police (2008)
Yönetmen: Yoshihiro Nishimura
Senaryo: Kengo Kaji, Maki Mizui, Yoshihiro Nishimura
Oyuncular: Eihi Shiina, Itsuji Itao, Yukihide Benny
 
The Machine Girl (2008)
Yönetmen: Noboru Iguchi
Senaryo: Noboru Iguchi
Oyuncular: Minase Yashiro, Asami, Kentarô Shimazu

mkizilca@gmail.com