Makâm-rock; FLYING MICROTONAL BANANA


Tayfun Polat

Birkaç yıldır Avustralya’dan çıkan seslere kulak kesilmiş durumdayız. Bu kıta devlet, dünya müziğinin gidişatına kattığı psikodelik etkiyle her geçen gün yeni bir gündem oluşturmaya devam ediyor. Avustralya’dan çıkan en son heyecan bombası King Gizzard & The Lizard Wizard. Genç ekibin muazzam bir üretkenlikle ilerleyen kariyerinin son albümü Flying Microtonal Banana. Bu sefer psikodelik rock’la Doğu’nun makâmsal müziğini daha önce denenmemiş bir yöntemle harmanlayarak zihin açmaya devam eden gruba yakından bakmanın ve albümü masaya yatırmanın zamanıdır.

Melbourne’lü 7 arkadaşın 2010 yılında birlikte jam session’lar yapmaya başlamasıyla kurulan grup, kısa süre sonra bir konserde çalmak üzere davet alınca bir isim bulmak durumunda kalır. Grubun midesi (aslında beyni ama King Gizzard o) Stu Mackenzie, “Gizzard Gizzard” ismini seçer. Ama Jim Morrison’a işaretle “Lizard King, olsun,” diyen de çıkınca grubun uzun ismi konulur. 2011’de sadece CD kopyası olarak üretilen ve tükenen ilk EP Anglesea, ertesi yıl da Willoughby’s Beach EP’si gelir. Sonrası heyelan, 2012-17 arası 4,5 yılda 9 stüdyo albümü.

Daha ilk başta sahne kurulumuyla dikkat çekiyor grup. 3 gitar, 2 davul, bas, synth’ler ve mızıka, flüt gibi üflemeliler, bazen theremin ve muhtelif oyuncaklar. Her albümünde yenilik arayışında bir işkolikler birliği. Kendi kaydettikleri ilk albümleri 12 Bar Bruise’da farklı bir şeyler denemeye başlıyorlar. Mesela albüme adını veren parçanın vokalleri odaya yerleştirilmiş 4 iPhone ile kaydediliyor. İkinci albüm Eyes Like the Sky bir western ses kitabı. Üçüncü albüm Float Along - Fill Your Lungs’ta garaj sound’undan psikodeliyaya dönüş başlıyor. Dördüncü albüm Oddments (döküntüler, artıklar demek) grup tarafından “bir komşunun odasında, bir yün çorap içinden kaydedilmiş” olarak tanımlanıyor. Beşinci albüm I’m Your Mind Fuzz, zihin kontrolünü konu eden ve grubun geleneksel kayıt yöntemleri kullandığı (şarkılar yazılmış, beraber prova edilmiş ve bir grup olarak kaydedilmiş) ilk albüm. Altıncı albüm, şimdiye kadar denedikleri yetmiyormuş gibi, esas tuhaflıkların başladığı albüm; Quarters!. Her biri 10 dakika 10 saniye süren çeyreklerle 4 parça yer alıyor albümde. Ve jazz-fusion ile acid rock türleri arasında salınıyor. Yedinci albüm Paper Mâché Dream Balloon, konseptsiz bir konsept albüm. Akustik enstrümanlarla Mackenzie’nin ailesinin çiftlik evinde kaydedilen “kısa ve bağlantısız şarkılar koleksiyonu”. Geçen sene gelen sekizinci albüm Nonagon Infinity, bitmeyen bir albüm olarak tasarlanıyor. Müzikal motiflerle birbirlerine bağlanan 9 parçanın yer aldığı albümün son parçası iki ucu birleştirilen bir şerit gibi ilk parçaya bağlanıyor. Böylece loop’a alındığında bitmeksizin dönen tek bir parça haline geliyor tüm albüm.

Gelelim son albüm Flying Microtonal Banana’ya. Grup 2017 yılı içerisinde farklı konseptlerde 5 (BEŞ!) albüm yayınlayacağını açıkladı. Bu albümlerin ilkinde mikrotonaliteyi konu edinmişler. Tüm Batı müziği bir gamın yarım perdelik 12 eşit sese bölünmesi üzerine yapılandırılmışken, mikrotonal müzik yarım perdenin de bölünmesiyle elde edilen sesleri ifade ediyor. Yani aslında bizim çok iyi bildiğimiz komaları, yani Doğu’nun makâmsal müziğini. Bizans, Arap, Gamelan müzikleri, Hint raga’ları, Afrika’nın bazı bölgelerinin müzikleri, Türk Sanat Musikisi ve Türk Halk Müziği, her biri mikrotonal müzik aslında.

Batı müziğinde makâmsal öğelerin kullanımının tabii ki pek çok örneği var. Ancak bu örneklerin tamamında ya Batı sazlarıyla Doğu sazlarının birbirlerine eşliği söz konusu ya Doğu melodilerinin Batı sazlarıyla icrası. Batı’ya ait üflemeliler ve perdesiz telli sazlar komaların elde edilmesine daha müsait olduğundan, klasik müzik ya da cazda da makâmsal denemeler bolca mevcut. Keza elektronik müzikte perdeleri dilediğiniz kadar aralığa bölebileceğiniz için sonsuz olasılık var mikrotonal müzik yapabilmek için. Ama King Gizzard & The Lizard Wizard’ın yaptığı bunların hiçbiri değil. 24 notalı oktavlara sahip mikrotonal gitarlar ve bas kullanarak tamamen makâmsal müzik kullanan ilk rock grubu onlar. Flying Microtonal Banana da bu anlamda ilk popüler müzik albümü.

Bu noktada Tolgahan Çoğulu’nun adını anmak gerekiyor. Çoğulu’nun 2008 yılında geliştirdiği (keşfettiği) mikrotonal gitar dünyanın dört bir tarafındaki müzisyenlere yeni imkânlar sağladı. Dünyayı gezip gitarını tanıtmayı ve performanslar icra etmeyi sürdürüyor, videolar yayınlıyor Çoğulu. Kuvvetli olasılık, Avustralya’daki kafadarlar da mikrotonal gitarla böyle karşılaştı (albümle ilgili olarak sadece The Guardian’da Türk bağlamasından esinlendiklerini söylemiş olsalar da). Tolgahan Çoğulu’nun mikrotonal gitar albümü Atlas’ta yorumladığı Aşık Veysel’in “Kara Toprak”ı ile albümdeki “Sleep Drifter” parçası arasındaki benzerlikler de enteresan (Çoğulu’nun karşılaştırmalı videosu için).

Albümde Mackenzie mikrotonal gitar, mikrotonal bas, zurna ve perküsyon çalıp söylüyor, Ambrose Kenny Smith mikrotonal mızıka, piyano, synth (bolca pitch kontrol ile tabii) çalıp söylüyor, Cook Craig ve Joey Walker mikrotonal gitar ve bas, Michael Cavanagh davul, bongo ve perküsyon, Eric Moore kick’i olmayan davul ve bongo, Lucas Skinner ise mikrotonal bas gitar çalıyorlar. Evet, ekip bir taraftan da multienstrümantalistlerden oluşuyor. Hatta canlı performanslarında parça içinde de bolca enstrüman değiştirdikleri ya da daha doğru ifadeyle enstrümanların el değiştirdiğini görüyoruz. Başka ne söylenebilir albüm için? Dinlediğiniz hiçbir şeye benzemiyor. Her biri çok tanıdık melodiler. Ama elektrogitarlar, baslar farklı tınlıyor işte. 9 parçada da boş yok.

Bu arada belirtmek ihtiyacı hissediyorum ki, başta rock olmak üzere psikodelik müzik türleri son yıllarda bizim coğrafyamızda da bir hayli revaçta. Bu tarz üretimlerde bulunan ve temasta olduğum birkaç müzik grubuna makâmsal müziğe girmelerini tavsiye edip duruyorum ben de bir süredir. Hatta bunu niye yapmadıklarına şaşırıyorum. Lakin bunun ilk ve en başarılı örneğinin Avustralya’dan gelmiş olması çok enteresan geliyor bana. Bu Avustralya çok ilginç bir yer gerçekten.

King Gizzard & The Lizard Wizard, duyurduğu üzere bu yıl farklı denemeler yapacakları 4 albüm daha çıkaracak. Mackenzie hepsinin kafasında hazır olduğunu, bunu açıkladıkları için de artık bu albümleri çıkartmak zorunda olduklarını söylüyor. Onlar müzik âleminin kafaları çok farklı çalışan yediverenleri. Kim bilir bizi daha neler bekliyor. Ben çok heyecanlıyım açıkçası. tayfunpolat@hotmail.com