Fotoğraf: Utkan Çınar

Pratik Doğal ve Organik Yaşam Aforizmaları (deeermişim)


- Kilo vermek için ananası alıyorsunuz, bütün gün dilimleye dilimleye yiyorsunuz. (yaşanmıştır) Sabah 10 tane yumurta yiyebilirsiniz. (duyulmuştur)

- Alkolsüz bira iç. Tütünsüz sigara iç. Şekersiz çikolata ye. Yazısız gazete oku. Melodisiz müzik dinle. Sevimliliği azaltılmış kedi sev. Seyircisiz maç izle. Taçsız kral veya kraliçe ol. Uzun yaşa.

- Ispanak al güzel.
- Ama iyi yıka.
- Ama yıkarken de çok su gidiyor.
- O zaman yeme, boşver.

- Portakalın içini yeme şekerli. Portakalın dışına bakma tarım ilaçlı. O aradaki sert beyaz yeri, böyle emin değilim ama kesin lif vardır onda.

- Çinliler dünyaya açık büfe muamelesi yapıyor. (Karl Pilkington)

- Yağmurlu havalarda salyangozlar kaldırımlara çıkarlar. Yürürken önüne bak, basma. Onu yapamıyorsan evine al. Doğal gibi olur evin.

- Bor var. Çıkarttırmıyorlar.

- Helalize it! (bir duvar yazısından)

- Mart ayında Migros’a gelen çilekler öyle görünüyorlar ki çöp suyuna batırsan hâlâ hangisinin daha iç kaldırıcı olduğunu seçemezsin. Çilekten bahsediyorum.

- Doğal seleksiyonu anlayamıyorum abi. Amaçsız bir şey nasıl bu kadar güçlü olur. Elim ayağım boşandı.

Hilmi: Kolun bacağın teknoloji!
- Öyle dedin ya bak bir rüyamı paylaşayım:
“Bir diz sakatlığı sonrası fizyoterapist spor salonu öneriyor. Üye olunca sana 52 tane sinema bileti veren bi mekânı seçiyorum. (bu nedenle, çok fazla büyük Hollywood prodüksiyonu izliyorum.) Diz hareketlerinden sonra diğer (o zaman için) teknolojik spor aletlerine bakıyorum. Bir tanesi gayet kolay gibi, hiç yorulmadan 10.’ya geldiğimde gidip istifra ediyorum. Mideyi eziyor aletin çalıştırdığı kas, farketmiyorum.” Ya da eski Hollywood filmlerinde kaslı insanlar olmaması.

- Olaya gel bak, adam anlatıyor: “’80 sonu veya ’90 başı bir kamu spotu vardı. Gayet ipsiz sapsız kılıkta bir adam arabasının içinde portakal soyuyor (bu da nasıl bir mizansendir) ve daha sonra kabukları arabanın camından asfalta atıyordu. Bunu gören ‘bilinçli’ kılıklı bir teyze de kabukları alıp arabaya geri atıyor ve adamı çevreyi kirlettiği için azarlıyordu. Şimdi oradaki çevre kirliliği portakal kabuğu mudur? Yoksa asfalt mı? Kararı size bırakıyorum. Ama bu mantıkla büyüyen nesillerden beklentili olmak zor.”

- Yunusları niye gülüyor abi? Çok mu komik?
- Güleryüzlü olmaları lanetleri oldu. Şov yaptırdılar hep. Kaşık çatlı, ay pardon, çatık kaşlı gözükseler daha mutlu olurlardı.
- İnsana sevimli gözükmek ya hayatını kurtarıyor ya müebbet hapis oluyor.

- Kendimi öldüreceğim günü biliyorum. Hapla beslenme başladığında.

- Domates daha kolay yıkanıyor.
- Yıkama ulan, şehir suyu çok kalitesiz.
- Ama tarım ilacı?
- Tarım ilaçlı almayacan. Organik pazardan alıcan, tanesi 9 lira.
- …

- Aldım bi tane 9 liralık domates.
- Rendelemeyeceğen, ısırmayacağan; vitamini kaçıp gider.
- Aklıma gelen fazla şey kalmadı.
- Burundan çekeceğin çekirdekleri. Vitamini böyle tam özümsersin.

- Enginar veya kerevizin yenmek için yaratıldığına (yuh! yaratıldığı diyor) emin değilim. Enginar özellikle. Ulan ne ara o kadar acıktın da içine baktın da pişirdin de… Bir de karaciğer onarımı yapıyor ya Allahsız! “Başka şey isteseymişiz”in tersi.

- Grizzly Man, Into the Wild, 127 Hours… “İlişme lan,” diyor herif işte.
- Bizi şehirlere kapama propagandası olm onlar. Hem bak bor var. Çıkartt…

- Biraz tarih baksan bilecen, bu yaşadıklarımız çok doğal. info@kargamecmua.org